26 Ağustos 2009

Bir iki gün sürekli ibadetle yorulduk ki bu en güzel yorulma haliydi benim için .. Hep bu güzelliklerle yorulalım inşlh .. Mekke’ de kaldığımız günlerde Uhud , Arafat , Kıbleteyn , Cin mescidi gibi kutsal mekanları ziyaret ettik .
Arafat için söylenen ezgilerde hep " arafat dağı bir yüce dağdır " diye söylendiğinden midir nedir , ablalardan biri " aaa ne kadar küçük ,hiç de yüce değilmiş" dedi :)) Uzun süre güldük buna .
Deve sütü içtik , önce içim bir tuhaf oldu çünkü deveden sağılır sağılmaz içiliyordu sonradan, aynı kafilede olduğumuz Ümmül Kurada okumuş bir hoca var “Efendimiz (sav ) bunu içmiş , çok şifalı" deyince tattım , kötü değildi :)
Bu da deveyi sağan abimiz önce yavrusunu tutturuyor süt gelsin diye sonra da sağıyor . Devecik çok bağırıyor ama yavrusunu çekince , yazık ..
Resim 168
Ziyaretlere gittiğimiz gün sadece aşağısında durup geçmişini dinlediğimiz Cebeli nur’ a tırmanmayı çok arzu ediyordum , hocalarımız ne kadar “ vaktinizi tavafla geçirmeniz daha sevap “ deseler de içlerinden birine bizi götürmesini rica ettik . Ve bir gün gece namazımızı kıldıktan sonra başladık tırmanmaya… Karanlık ve çok uzundu : ) Efendimiz (sav) nasıl da tırmanmış her daim .. Tepeye varışımız 1,5 saat felan sürdü ( hızlı sayılır ) Hemen sabah namazımızı kıldık , kılarken yanımızda gelen ablanın oğlu, çantasını omzundan indirir indirmez maymun kapıverdi çantayı . Gülsek mi ağlasak mı ? Yiyecekleri birer birer açtı yedi, komikti hali . Sadaka hükmüne geçsin inşlh diye teselli ettik kendisini ..
Mağaranın kapısı oldukça kalabalıktı İranlı abiler öyle bir kilitlemişler ki girişi aşk olsun açana ..
Bu arada , Şia olduklarını düşündüğüm bir kalabalık Hz. Ali , Hz. Hasan ve Hüseyin için ağıtlar yakıyorlardı Cebeli Nurda !? yeri değildi belki ama oturup biraz dinledik , çok etkileyici bir sesti ve ne kadar birebir çevirisini yapamasam da sözleri hakkaten insanın içini burkuyordu . Çok geçmeden geri dönüşe geçtik . Çıkışa göre daha kolaydı elbette iniş , havanında aydınlanmasıyla işimiz çok daha kolaylaştı .
Otele gitmeden önce bir yorgunluk kahvesi içtik , içtiğim en güzel kahveydi diyebilirim :)
Edit :
Bir de yer yer keçilere rastladık çıkarken , herkesin merak ettiği ise bu keçilerin bu kadar taşın arasında ne ile beslendiğiydi !?

Posted by eslem at 12:10 ÖS

1 Comments

  1. Blogger mandalina posted at 4:48 ÖÖ  
    Allah razı olsun..
    Anlattığın için bize oraları...
    Oralarda dahi unutmadığın için...

Yorum Gönder

« Home