21 Ağustos 2009

Uçağa binmeyi bekleyen herkes oldukça heyecanlı görünüyordu.. Yatsı namazını açıkta biryerde kıldık . Bir yandan da kafilemizdeki arkadaşlarımızı tanımaya çalıştık .Gerçi çok samimi olmamaya dikkat ettim özellikle çünkü oraya vardığımda dünyaya dair çok şey konuşmamaya özen gösterecektim bu yüzden de fazla samimi olursam şimdi nerelisin kimsin nerdesin ne iş yaparsın şeklinde uzardı muhabbetler .. Sadece bir bayan vardı iki çocuğuyla gelen o biraz bizim gibi düşünüyordu bu yüzden de kendisiyle beraber takılmaya karar verdim kendimce . Ve nihayet uçak saati geldi . Biz mahremsiz gittiğimiz için hep yüreğimiz ağzımızdaydı heran heryerden döndürülebilirdik çünkü . Uçak 20 dakika gecikmeli kalktı . Saat tam 24:20 de havadaydık . Gecikmeden dolayı özür dileyen bir pilotu ilk defa duyuyorum diye şaşırdım, aslında gecikmeli kalkan uçağa ilk defada rastlıyor olabilirdim :) Bence heyecanımızı arttırmak için yaptı . Uçakta G.Özçelik bacımızı görünce biraz şaşırdım , normal kıyafetleriyle binmişti ama uçak indiğinde siyahlar içinde başı örtülü çok hoş göründü gözüme . Ciddeye indiğimizde gerçek korkum başladı . Giriş işlemleri için arap polislerin önüne giderken ayaklarımın titrediğini hissetiim G.Özçelikte arkamdan gelince bütün mahremsizler biraraya gelmişiz kesin almazlar bizi diye takıldım gergin bir gülümsemeyle . Besmele çekip polisin yüzüne üflemeyi de ihmal etmedim :) tak tak tak diye giriş kaşelerine vurunca yüzüme renk gelmiş, annem öyle diyor :)) Gamze de peşimden geldi başardık gibisinden göz kırptı .. Cidde de İ Hoca karşıladı bizi orta yaş üzeri beyaz saçlı hoş bir amca tecrübeli olduğu herhalinden belliydi bu beni sevindi . Çünkü herkes bunun öneminden bahsediyordu .. Sabah namazını havaalınında kıldıktan sonra bir otobüse yerleştik tıngır mıngır gittik . Her metre kareyi büyük bir merakla inceledim giderken . İ. Hocada bir yandan telbiye getirip bir yandan da yapmamız ve yapmamamız gereken şeylerle ilgili bilgiler verdi bize .. Otele varıp çantalarımız hemen bıraktık , Kabeye varıp bu özlemi dindirmemiz lazımdı . Toplu bir halde yola çıktık Sünnet üzre Babusselam kapısından içeriye girdik sık sık önünüze bakarak girin sakın kabeye hemen bakmayın şeklinde uyarıldık . Çok önemliymiş bu hakkaten . Kabeyi ilk gördüğün an duların kabul olunacağına dair Rabbimizin sözü olduğu için .. Uzunca bir süre yürüdük etrafımıza bakınmadan . Hocamız biraz bilgi verdikten sonra " İşte Kabe-i Muazzama bütün ihtişamıyla karşınızda " diyerek yönlendirdi bizi . O anda yaşadığım duyguları kelimelerle anlatmam mümkün değil riya saymazsanız kendimi hıçkırıklara boğulurken bulduğumdan da söylemek istiyorum . O kadar büyük bir duygu seliydi ki herkes için .. Gördüğüm an bir daha iman ettim diyebilirim . O kadar mütevazi bir ev ancak Rabbimin olabilirdi . Düşünsenize bizim elimizde böyle bir kudret olsa neler neler yaparız değil mi evimize ? Hemen umremizi tamamlamak için gerekli ibadetlerimize başladık . Önce tavaf , sonra say sonra saçımızdan bir tutam keserek ihramdan çıkma . O gün akşama kadar kabeden çıkmadık tabi . Otele 12 gibi dönüp gece üçte geri kaltık . Bu hergece böyle devam etti aslında 3 saatlik uykuyla durduk hergün yani benim gibi uykucu biri nasıl dayandı bilmiyorum o da Rabbimin lutfu işte ..
P.tesi devam ..

Posted by eslem at 4:00 ÖS

2 Comments

  1. Blogger hulofera posted at 5:02 ÖS  
    sonra sonra ???

    okurken gözlerim doldu inan.. çokk güzel anlatmışsın..
  2. Anonymous Adsız posted at 10:40 ÖÖ  
    çok etkilendim ya çok güzel anlatmışsın. alah razı olsun.

Yorum Gönder

« Home